Hoşgeldin!

Hoşgeldin! Bu hayatın durum komedileri; İNSANLAR.. E ben de üzerine biraz sosyal zeka, biraz gözlem, biraz da yaşanmışlık katayım, güncel paylaşımlar ve dahi "özgün" metinlerimi oraya buraya serpiştireyim dedim :) Konumuz "İnsan Hallenmeleri" ve bana klavuzluk eden de; İşte İnsanlık Hali..

16 Nisan 2012 Pazartesi

İngiliz'in Türk Düşmanlığı

                                        İngilizin Bitmeyen Kuyruk Acısı
 İngiliz, "En Büyük ve Zorlu Düşmanım" adıyla gelişimini tamamlayamamış çocuk gibi anketler yapa dursun, şimdi de Guardian Gazetesinin kültür sanat sayfasında Faruk Aksoy'un takdire şayan yapımı Fetih 1453 manşet olmuş efendim. "Türklerin gönlünü fetheden Osmanlı destanı" başlığıyla ele alınan yazıda birkaç yorum dikkatimi çekti.

Kurgudan uzak, tamamen gerçekleri yansıtan ve ilk kaliteli tarih filmimiz diyebileceğim o film hakkında sanki biz bilmiyormuşuz gibi ahkam kesen cümlelere sinirlendim. İngilize göre türban ve testesteron doluymuş bu film, keza o çağda mini etek askılı t-short modaymış da dönemin kadınları mı takip edememiş sormak lüzum gelir doğrusu. Tarih çarptırılıyormuş, Türkiye'mde milliyetçilikten başka şey satmazmış.. Evet milliyetçi duygularımızı kabartan filmlerden etkileniyoruz bu bir gerçek. Ama bu bizim eksiğimiz değil artımız olabilir ancak. Demek ki o çağdan bu çağa hala kabarabilen bi kan var! Neden bu kadar rahatsız oldukları belli bir şey zaten..

 Bırakın Bu İşleri!
Şimdi yine Faruk Aksoy, Atatürk'ün İngilizleri püskürttüğü Gelibolu hakkında film planlıyor diye güya yanlı hareket edeceğimiz fikrine kapılıp demişler ki;" filmin Churchill'in en parlak tasviri olmayacağından emin olabilirsiniz". Herkes bir başkasını kendi gibi bilirmiş, sanki yıllardan beri İngilizin filmlerini görmemişiz gibi..Sanki kendisi farklı bir şey yapmış da, tüm dünya ülkeleriyle bir araya gelip her filmde Türkü karalamamış gibi. Hala bir asvalt yolumuz bile yokmuş da, hala at arabasına biniyormuşuz da, erkekler hala fes giyiyormuşcasına lanse etmemiş gibi ..

Not; İngilizin yaptığı ankette, halk oylamasına açıldıktan sonra Atatürk adına verilen oylarda yaşanan yoğunluk nedeniyle ankete kısıtlama getirilmiş, ve bu kısıtlama sebebiyle son kararı jürinin vermesiyle birinci ABD ilk başkanı Washington seçilmişti. Mustafa Kemal Atatürk ise ilk beşin içindeydi..

TRT'den Süper Bir Yapım: Süper Dadı


 Süpersin TRT
Bu Pazar öğleden sonra tesadüfen TRT 1'de bir programa rastladım. Adı "Süper Dadı". İçeriğini merak ettim ve biraz izlemeye karar verdim. Derken her dakika beni daha da çok içine aldı program. Evlerinde aile huzuru olmayan, ciddi iletişimsizlik sorunları çeken, ebeveyn ve çocuk ilişkilerini yürütemeyen kısacası psikolojik desteğe ihtiyaç duyan gönüllü ailelere yardımcı olmak adına düzenlenmiş ve emek verilmiş muhteşem bir organizasyon.

TRT'ye bravo doğrusu! Acun Ilıcalı gibi tüm televizyonları ve yayın saatlerini meşgul eden ve genç beyinleri uyuşturan programlar yerine bu tür eğitici ve imdada koşan bir yapım alkışı hak ediyor.. Alanında uzman, cici mi cici bir yaşam koçu ( Yeşim Varol Şen) uzman psikolog (Aysun Ömeroğlu)' nun da yardımıyla aileye bir hafta boyunca konuk olup gözlemliyor, hataları yanlışları bulup düzeltiyor, eğlenceli oyunlar ve taktiklerle eğitiyor ve aileyi yeniden sevgiyle ve huzurla yapılandırıyor.

Van depremiyle İstanbul'a zorunlu göç yapan bir ailenin şehre tutunma çabalarıyla hikayelerini izlerken, değişmeyi canı gönülden istemelerini, bilinçle ve duyarlılıkla hareket etmelerini hayranlıkla seyrettim. Hem zevk aldım he de çocuk psikolojisiyle ilgili yararlı bilgiler edindim. Keşke her kanal böyle yayınlar için emek harcasa da, reyting uğruna saçmasapan şeyler izlemesek artık. Toplumda büyük yara alan ve dejenere olan aile yapısına bu denli katkı sağlayan program hakkında daha fazla bilgiye  http://www.superdadi.com adresinden ulaşabilirsiniz.

15 Nisan 2012 Pazar

BİR DİZİ SORUNSAL: Kadının Hemcinsini Kıskanması Sorunsalı


Hayatın içinden bir sorunsalla devam edelim; Kadınlar.. yüzyıllardır çözülemeyen varlıklarız.
Kadının hemcinsini kıskanması durumu için aslında kadının sevgilisini/eşini karşı cinsten kıskanması üzerinden de düşünülebilir, fakat benim altını çizmek istediğim 3. şahıs üzerinden kıskançlık değil. Asıl sıkıntı kadının haseti.

"Yanlış Anlama Şekerim"
Bazen iyi niyeti kötüden ayırt edebilmek için şöyle diyenler olmuştur: “Yanlış anlama şekerim kıskanmıyorum, sana imreniyorum sadece” Külliyen yalan! Aslında, insan gerçek sevdiklerine haset beslemeden iyi niyetle paylaşım yapabilir, ama artık bu zamanda kimsenin kimseyi gerçekten sevdiğine inanmak güç. Hiç ummadığımız kişilerin sevgisinden gün gelir şüphe ederiz. Ben en yakınlarım (ki en yakın akrabanın içinde bile 7 kat el duruyor olma ihtimali vardır) dışında kalan herkesi potansiyel olarak algılarım söyleyeyim.

Kendisinde olmayanı bir başka hemcinsinde gördüğü için “ bu ölsün” zihniyetiyle gözleriyle etrafına nefret tohumları saçarken belli etmediğini zanneden, ama şekle bakıldığında kanatsız melek modunda hiç renk vermeden, ezikliklerini " ay o da kadın mı allasen, ne göğsü var ne kalçası " şeklinde bastırmaya çalışan tiplerdir bunlar. Karşılaşıldığı an hemen kaçılası, ortamı terk edesi bir durumdur.

  “ Ay Ayşecim tatlım, yanlış anlama ama ( yüzünü belertir) o saç sana hiç yakışmamış, dost acı söyler ondan öyle diyorum” şeklindeki ukalalık örneğinde olduğu gibi.. Birincisi: Dost dediğin acı söyler orası tamam, ama yanlış yerde yanlış deyim kullandın sen bacım! Bir kere sen iyi niyetli olsan bunu böyle söylemezsin! Nasıl denir “ Ayşecim, güle güle kullan canım bu saç seni ne kadar değiştirmiş (gülen ifade) hoş olmuşsun, ama eski saçının havası bi başka, ben seni öyle daha bi beğeniyorum aslında” Nolmuş oldu; arkadaşımızın moralini bozmadan ve toplumda rencide etmeden kendi fikrimizi de çaktırmadan kibar cümlelerle iliştirmiş olduk. 

Öyle Patadanak Olmaz!
İkincisi: Ey beni yerdiğini ve kendini yücelttiğini zannederek sevimsiz ifadelerle tatmin olmaya çalışan değersiz varlık! Eğer sen kendine arkadaş diyorsan sevdiğin arkadaşının saçına başına kaşına gözüne kilosuna falan laf etmezsin. Olduğu gibi sever, herzaman hoşuna gitmese de ne yaparsa yanında olursun. Başkasına da laf ettirmezsin ayrıca. Sana mı kaldı şekli eleştirmek? Bazı düşünceler içeride kalır! Sormadan her fikir öyle patadanak ortaya atılmaz! Önce bir sana sorsunlar da öyle konuş! Biraz merak uyandır bende, öyle sefilliğini çok belli etme! Ama tabi unutmamak lazım, amaç zaten rencide etmek.. Destursuz, kötü niyetini saman altından yürütmeye çalışan, içten pazarlıklı insanlara tahammülüm yok! Ama ne yazık ki etrafta çok..

 Oyuna Gelmemek Lazım
Üçüncüsü, arkadan konuşan değil, varsa bir problemi yüzüne söyleyecek cesareti olan insanlar lazım bize. O kadar çok ki; bir masadan kalktığınız anda ilk arkanızdan konuşacaklar, o masada yüzünüze gülenler.. Yüzümüze konuşan pek azdır ama öyle insan zaten demektir ki, çözüme gitmek istiyor dolayısıyla bize değer veriyor. Canımızı yesin öylesi.. Diğer yandan bu demek değidir ki, her şeyi söyleyip “ben senin yüzüne söylüyorum zeval olmaz” desin. Aradaki farkı herkes takdir edebilir. Lütfen toplum içinde sizi yiyip bitirmeye çalışan arkadaş müsvettelerinin farkına varın! Prim vermeyin, yutmayın, sakın ha oyuna gelip sinirlenmeyin, bıçak gibi kesin atın, hayatınızdan çıkarın! Çıkaramıyorsanız eğer ozaman da gereken ayarı verin. Ama lütfen önce bi lafı gediğine koyun, hayır maksat içimizde kalmasın.. üzülürüz :)

Aşağıda Tarım Bakanlığı tarafından teşhir edilen firmaları görebilirsiniz:

İşte sağlığımızı hiçe sayan markalar! 

Çok merak ediyorum; bunu yapanlar çoluğuna çocuğuna ne yediriyor? 

Fazla söze de gerek yok işte o markalar:

 Herkese Sağlıklı Bir Yaşam Dilerim..

Kamuoyuna Duyuru Tarihi Firma Adı Ürün Adı Marka Parti/Seri No

Akgökseller Gıda ve Süt Mam. Tar. Ürn. Canlı Hay. Oto. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.Konya Yağlı Tulum Peyniri(Nişasta ve Bitkisel Yağ Tespiti) Hasan Dede 01.12.2012
13.04.2012 Birsen Güven Gıda San. ve Tic. A.Ş.Kayseri Tam Yağlı Tulum Peyniri(Bitkisel Yağ Tespiti) Yalçıntepe 11.04.2012

Güldemce Gıda İnş. Otomotiv San. Tic. Ltd. Konya Yağlı Tulum Peyniri(Bitkisel Yağ Tespiti) Güldemce 01.01.2013

Efraim Usta Lokantası Nazım ÇAKMAK Çınarlı Mh. N. Erim Cd. Kayacı Sk. No:2 İzmit/KOCAELİ Pişmiş Dana Kavurma(Tek Tırnaklı Eti) Yemek -
13.04.2012 Etsan Gıda Sanayi A.Ş Tepeören-Tuzla/İSTANBUL Acılı Kangal Sucuk %100 Dana Eti (Kanatlı Eti Tespiti) Apikoğlu 4701

Karizma Beşler Et Tesisleri Kemerburgaz Cad. No 76 Kağıthane /İSTANBUL Soyulmuş Sosis(Yabancı doku, iç organ tespiti) Uludağ SN 08 – P 1
11.04.2012 Marmaratürk Bitkisel ve Organik Ürünler Süzme Çiçek Balı Bal Teknesi 001
Nurs Lokman Hekim Gıda Tarım Bitki Med. San. Tic. Ltd. Şti. Süzme Çiçek Balı Balderesi 019
Tuana Bitkisel Ürünler Kozmetik Gıda İnş. San. Dış Tic. Ltd. Şti. Süzme Çiçek Balı Balderesi 02
27.03.2012 Kayserilioğulları Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti Süzme Çiçek Balı Oskar 03
Tadaban Gıda Sanayi İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti Süzme Çiçek Balı Maxitat 0106

10 Nisan 2012 Salı

NASIL DOST KAZANILIR?



İNSAN KAZANMANIN ALTIN KURALLARI

Sağlam temmelleri olan sıkı dostluklar, aşklar, ilişkiler kurmak aslında hiç de zor değil. Gerçekten istemekle başlıyor herşey. Her zaman kazanan siz olabilirsiniz.

Dost ya da sevgili, işte herşeyden önce İNSAN kazanmak için altın kurallar..


Ne istediğinizi bilin
Yalnızca mutlu zamanlarınızda günü kurtarma kaygısıyla yanınızda olacak sığ bir arkadaşlık mı istediğiniz? Yoksa daha derin daha anlamlı bir paylaşım mı?
İlk önce sıradan bir arkadaştan öte, size bağlı ve sizi çok seven, hayatında olan birçok şeyi sizinde paylaşan birinin hayatınızda olmasını istediğinizden emin olmalısınız.
 
Doğru kişi
Siz kendinize güveniyorsunuz ve iyi bir dostluğu hakettiğinizi düşünüyorsunuz. Bunun gibi dost olmak istediğiniz kişinin de tüm bu çabalara değecek biri olduğundan emin olmalısınız. Gözlemleyin. İnsanlarla olan ilişkilerine bakın. İlk dikkat edilmesi gereken güleryüzlü olup olmadığıdır. Çok basit gibi görünse de, güleryüzlü insanların bilinç altından diğer insanlardan daha vefakar, daha samimi ve temiz niyetli oldukları sinyalini gönderdiklerini göz ardı etmeyin. Seçimlerinizde faydasını göreceksiniz.

Kendiniz olun
Her zaman kendimizden eminizdir. Fakat yinede zaman zaman istemeden de olsa olmadığımız biriymiş gibi görünmek isteriz. İlk aşamalarda bu hoşunuza gitse de devam ettirmekte zorlanabilirsiniz. Bu durum samimiyetsiz algılanmanıza neden olur ve kişiliğinizin dışında bir karakteri canlandırmak ya da duygularınıza davranışlarınıza engel olmak vücut kimyanıza uymaz ve dış görünüşünüzde eğreti bir algıya da neden olur. Karşı taraf da nedenini çözemediği bir sebepten sizi sevemediğini düşünebilir. Tamamen hissettiğiniz gibi, kendi varoluşunuzu yaşayın. Zaten sizi olduğunuz gibi sevmeyen birinden size dost olmayacaktır.

Gülen yüzünüz hiç solmasın
Bu demek değildir ki her tür duygunun içinde bile gereksiz bir gülümsemeyle gezin. Bu tam tersi olumsuz bir algı yaratabilir. Ancak güleryüz, insan iletişiminde sözün devreye girmediği o ilk anda ilişkinin geleceğini belirleyen unsurdur. Ve dahi sizin de kendinizi sevmenizi sağlayacaktır. Bir gülümsemeyle başlar herşey. Gülümsemek sıcaklıktır, tüm iyi niyetlerin bir sunumudur. Siz bir dostunuza gülümsemekle tüm arkadaşlığınızı ve tüm güzel duygularınızı ona sunmuş olursunuz. Göz göze gelindiğinde hiç kimse yoktur ki kendisine gülümseyen kişiye karşılık vermeden dönüp geçebilsin. Siz de bu refleksin avantajını kullanın, içinizden geldiğince gülümsemeyi ihmal etmeyin. :)

Tam destek hep destek
İyi gün değil kötü gün dostu olmak makbuldur derler hep. Gerçek bir dostun hiç sıkılmadan sizin üzüntülerinizi paylaşabileceğini ve elinden ne geliyorsa yapabilecek potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Siz de her zaman yeri geldiğinde derdinizi dinleyecek ve size omuz olacak birini aramaz mısınız? Demekki karşınızdaki dost adayının da sizden bu gibi beklentileri olacak, ve siz yeni tanışmış bile olsanız üzgün bir anında tatlı sözlerinizle hiç ummadığı bir anda yarasına bir yara bandı yapıştırarak önce hayranlığını sonra sevgisini kazanacaksınız.

“Ben” lik yapmayın
Tabi ki sizin de bir benliğiniz var. Ancak egoların çok fazla devreye girdiği ilişkilerin yıpranıp tükendiğini söylememize gerek yoktur. Ne çok ben demeli ne de benliğinizden ödün vermelisiniz. Önemli olan dozunu iyi ayarlamak.

Empati kurmayı öğrenin
Empati iletişimi kolaylaştırır. Empati yeteneği gelişmiş insanlar birbirleriyle konuşmadan dahi iletişime geçebilirler. Bir çok kişi empati kelimesinin sözlük anlamını bilse de, uygulama konusunda o kadar başarılı olamaz. Empati, yalnızca karşımızdaki kişinin yerine kendimizi koymak değil, aynı zamanda onun duygularını çözümledikten sonra nasıl davranılması gerektiğini iyi analiz etmektir. Hatalı bir davranışta bulunmamak için, objektif olarak tepeden bir gözle bakıyormuşcasına durum değerlendirmesi yapabilirsiniz.

Sahtelikten uzak durun
Siz siz olun, sahte sevinç ve üzüntü rolleriyle dostluğunuzu pekiştirmeye çalışmayın. Adına gerçekten sevinmediğiniz ya da adına üzülmediğiniz biriyle dost olamayacağınızı sakın unutmayın. Rollerde yaşatılan bir dostluk size yetiyorsa orası ayrı.

Fazla samimiyet göz çıkarır
Sahtelikten kaçınmak gibi, samimiyetin ilginin ve sevginin fazlası hem sizi yorar hem dostunuzu bezdirebilir. Dozunu uygun gördüğünüz kadarıyla takdir edebilirsiniz. Biz genellikle göz kararı samimiyet diyoruz..

Saygı olmazsa olmaz
İnançlarına, prensiplerine, kişiliğine kısacası değerlerine saygı gösterin. Dokunulmaz alanlarına girmemeye çalışın. İzin verdiği kadar özeline girin ve gerektiği durumlarda saygı duyduğunuzu sözlü olarak da belirtin.

İlişkinizin sınırını belirleyin
Kendinizi ona karşı aşırı sorumlu hissetmediğiniz gibi, onun da aşırı sorumlu olmasını beklemeyin. Kökleşmiş dostluklarda sorumluluklar doğabilir ancak bu seviyeye gelecek ilişkiler için çok zamana ihtiyaç vardır. Genellikle aranan kişi olmaya özen gösterin. Ara sıra sizi özlemesine fırsat tanıyın.

“Hayır!”
Bu konuda başarılı olmak çok önemli. Eğer onun da size saygı duymasını ve size karşı ölçülü davranmasını istiyorsanız hayır demesini bilmelisiniz. Bazı durumlarda karşnızdaki kişiyi kırmamak ya da incitmemek adına hayır demek zor gelebilir, fakat doğru olan buysa ve hayır demeniz gerekiyorsa, istisnaların dışında tavizden kaçının. Verdiğiniz her tavizde sizden birşeyler gidecektir, buna izin vermemelisiniz.

En önemlisi; dostluğun ne olduğunu anlamaya çalışın. Arkadaşlık ile dostluk kavramlarını birbirlerine karıştırmamalısınız.

Unutmayın, tüm bunlar her zaman çaba gerektirir ve siz değerli vaktinizi İNSAN kazanmak gibi güzel bir amaç uğruna feda edecek kadar iyiliği ve güzelliği hak ediyorsunuz. İnsanlara sizi tanımaları için ve kendilerini ifade etmeleri için fırsat tanıyın. Kazanımlarınızın farkına varacaksınız.

Öyleyse bırakın seçtiğiniz kişi de sizi hak etsin ve karşılıklı güzel bir ilişkiyi sağlam bir temel ile inşaa edin.