Hoşgeldin!

Hoşgeldin! Bu hayatın durum komedileri; İNSANLAR.. E ben de üzerine biraz sosyal zeka, biraz gözlem, biraz da yaşanmışlık katayım, güncel paylaşımlar ve dahi "özgün" metinlerimi oraya buraya serpiştireyim dedim :) Konumuz "İnsan Hallenmeleri" ve bana klavuzluk eden de; İşte İnsanlık Hali..

15 Nisan 2012 Pazar

BİR DİZİ SORUNSAL: Kadının Hemcinsini Kıskanması Sorunsalı


Hayatın içinden bir sorunsalla devam edelim; Kadınlar.. yüzyıllardır çözülemeyen varlıklarız.
Kadının hemcinsini kıskanması durumu için aslında kadının sevgilisini/eşini karşı cinsten kıskanması üzerinden de düşünülebilir, fakat benim altını çizmek istediğim 3. şahıs üzerinden kıskançlık değil. Asıl sıkıntı kadının haseti.

"Yanlış Anlama Şekerim"
Bazen iyi niyeti kötüden ayırt edebilmek için şöyle diyenler olmuştur: “Yanlış anlama şekerim kıskanmıyorum, sana imreniyorum sadece” Külliyen yalan! Aslında, insan gerçek sevdiklerine haset beslemeden iyi niyetle paylaşım yapabilir, ama artık bu zamanda kimsenin kimseyi gerçekten sevdiğine inanmak güç. Hiç ummadığımız kişilerin sevgisinden gün gelir şüphe ederiz. Ben en yakınlarım (ki en yakın akrabanın içinde bile 7 kat el duruyor olma ihtimali vardır) dışında kalan herkesi potansiyel olarak algılarım söyleyeyim.

Kendisinde olmayanı bir başka hemcinsinde gördüğü için “ bu ölsün” zihniyetiyle gözleriyle etrafına nefret tohumları saçarken belli etmediğini zanneden, ama şekle bakıldığında kanatsız melek modunda hiç renk vermeden, ezikliklerini " ay o da kadın mı allasen, ne göğsü var ne kalçası " şeklinde bastırmaya çalışan tiplerdir bunlar. Karşılaşıldığı an hemen kaçılası, ortamı terk edesi bir durumdur.

  “ Ay Ayşecim tatlım, yanlış anlama ama ( yüzünü belertir) o saç sana hiç yakışmamış, dost acı söyler ondan öyle diyorum” şeklindeki ukalalık örneğinde olduğu gibi.. Birincisi: Dost dediğin acı söyler orası tamam, ama yanlış yerde yanlış deyim kullandın sen bacım! Bir kere sen iyi niyetli olsan bunu böyle söylemezsin! Nasıl denir “ Ayşecim, güle güle kullan canım bu saç seni ne kadar değiştirmiş (gülen ifade) hoş olmuşsun, ama eski saçının havası bi başka, ben seni öyle daha bi beğeniyorum aslında” Nolmuş oldu; arkadaşımızın moralini bozmadan ve toplumda rencide etmeden kendi fikrimizi de çaktırmadan kibar cümlelerle iliştirmiş olduk. 

Öyle Patadanak Olmaz!
İkincisi: Ey beni yerdiğini ve kendini yücelttiğini zannederek sevimsiz ifadelerle tatmin olmaya çalışan değersiz varlık! Eğer sen kendine arkadaş diyorsan sevdiğin arkadaşının saçına başına kaşına gözüne kilosuna falan laf etmezsin. Olduğu gibi sever, herzaman hoşuna gitmese de ne yaparsa yanında olursun. Başkasına da laf ettirmezsin ayrıca. Sana mı kaldı şekli eleştirmek? Bazı düşünceler içeride kalır! Sormadan her fikir öyle patadanak ortaya atılmaz! Önce bir sana sorsunlar da öyle konuş! Biraz merak uyandır bende, öyle sefilliğini çok belli etme! Ama tabi unutmamak lazım, amaç zaten rencide etmek.. Destursuz, kötü niyetini saman altından yürütmeye çalışan, içten pazarlıklı insanlara tahammülüm yok! Ama ne yazık ki etrafta çok..

 Oyuna Gelmemek Lazım
Üçüncüsü, arkadan konuşan değil, varsa bir problemi yüzüne söyleyecek cesareti olan insanlar lazım bize. O kadar çok ki; bir masadan kalktığınız anda ilk arkanızdan konuşacaklar, o masada yüzünüze gülenler.. Yüzümüze konuşan pek azdır ama öyle insan zaten demektir ki, çözüme gitmek istiyor dolayısıyla bize değer veriyor. Canımızı yesin öylesi.. Diğer yandan bu demek değidir ki, her şeyi söyleyip “ben senin yüzüne söylüyorum zeval olmaz” desin. Aradaki farkı herkes takdir edebilir. Lütfen toplum içinde sizi yiyip bitirmeye çalışan arkadaş müsvettelerinin farkına varın! Prim vermeyin, yutmayın, sakın ha oyuna gelip sinirlenmeyin, bıçak gibi kesin atın, hayatınızdan çıkarın! Çıkaramıyorsanız eğer ozaman da gereken ayarı verin. Ama lütfen önce bi lafı gediğine koyun, hayır maksat içimizde kalmasın.. üzülürüz :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederiz..